Ares 1. Sezon 8. Bölüm

tamamen mantıksız gelebilir ancak ben şunları anladım: konu olarak hep insanların yaptıkları hatalar ve içindeki suçluluklardan dem vuruluyor. ana konu bu. bunu ise finalde bulunan kolonileşmeyle birlikte gelen köleliğe oturtuyor. yapılan siyahi aşağılamanın kötü olduğunu siyah katran (suçluluk duygusu ve siyahi ten ile birlikte vermiş) ile belirtmiş durumda. yanılmıyorsam tüm üyeler beyazdı zaten. beyazların asil ve soylu aileler olduğunu görüyoruz. bir adet siyahi var o da rosa ve o da babasından ötürü (maurits neden rosanın annesinin o adamı seçtiğini anlayamadım demişti). rosa ise (sanıyorum ki dizi boyunca yer yer görülen katran içindeki silüetler de öyle) bu yanlışın yani köleliğin ve günümüzdeki suçluluk duygusunun cezalandırıcısı gibi. tabi ki bunu masonik ve mistik bir konu ile ele alınca ilk bakışta bu gözlemlenemiyor. jacob herkese o siyah parmaklarla dokununca trans haline sokuyor ve bu kişiler suçluluğun getirdiği farkındalık ile kendilerini öldürüyor (kimileri için bu suçluluk duygusu kendi hayatında yaşadıkları) ancak rosa'da bu işe yaramıyor, farkındaysanız kendini kaybeden aksine jacob oluyor, rosa değil. çünkü rosa zaten "seçilmiş kişi" o suçluluk duygusunu kusarak ve yumurtayı "kuluçkada tutarak" yaşıyor. ancak jacob onu etkileyemediğini görünce farkına varıyor ve kendine geliyor (zincirlerle birbirine bağlı iki kişi görüyor jacob, bu da iki farklı ten rengine sahip ancak iki en iyi arkadaş olarak jacob ve rosayı simgeliyor olabilir, bilmiyorum). finalde ise rosa'nın babası da (maurits rosaya gelip baban seni hiç umursamıyor demişti hatırlayın) ona sarılıyor, babası korkmuyor çünkü hem aynı kanı taşıyorlar hem de - bu bağlamda - aynı "renkleri". bundan ötürü burada "biz siyahi köleler, aşağılanan insanlar (gemiye geçiş sahnesinde aşağıda yer aldıklarını zaten anlıyorsunuz, aynı katran havuzu gibi) artık bu intikam duygusundan vazgeçmeli (intikam alanlar katran içindeki insanlar olduğu için böyle söylüyorum) ve insanlığı kucaklamalıyız" diyerek sarılıyorlar. rosa burada iki ten rengini de simgeleyen, aşağıdan başladığı öngörülüp yükselen, "kehanette belirtilen" ancak en nihayetinde insan olduğunu gördüğümüz ana karakter. rosa katran içerisindeyken bazı simgeler ara ara gösterildi. bunları araştırıp bir şeyler söylemek daha mantıklı ancak bazıları açık. silah gösteriliyor (yaşatılan şiddet) ve tablodaki şişman bir tarihi kişilik gösteriliyor (açgözlülük ve fazla pay hakkına sahip olma). bir anlaşma ve kuğu tablosu da yer alıyor ancak emin değilim. kuğu en başta yer alıyordu carmen ile rosa müzede konuşurken, oradan bir çıkarım yapılabilir belki.
dediğim gibi izledikten hemen sonra yazdığım için bazı yazdıklarım tamamen saçma veya eksik gelebilir.

yorumlara baktımda neden kimse ölen çocuk hakkında konuşmuyor bir de jakop ölüp güşüyo ya rose kalkarken kafasını kaldırıyor ölü nasıl kaldırsın kadasını al sana sonra niye IMDB: 5 harbi bu niye 5,(bir şeyler)

Geminin en alt kürek bölümünde çalışan siyahi köleler ve üst katlara doğru beyaz sömürgeler ve düştüğü sıvının siyah olması, Rosa'nın babasının siyahi olması bir mesaj vererek bitirelim bari demişler fakat dizi bence bu temel üzerinde gitmeyecekti final kararı alıp böyle bir yere bağlanmış gibi yavan durdu açıkçası. Ama yinede güzeldi izlediğime memnununum tavsiye ederim.

filmin sonlarına doğru tam bunlar ne saçmalıyo' diyodum ki filmin sonuna geldim ve şey dedim: bunlar ne saçmalıyo'?

mantıklı olan tek yönü Rosa'nın artık babasına benziyor olması :d

ve mutlu son.

canavar yok derken ...