Fellow Travelers (2023)

bugun 25 hazıran 2025. bu dızıyı bıtırmem yaklasık 3 ayımı aldı. hayatımda yaklasık 200 kusur lgbtı+ yapımı ızledım. her bırınden farklı , kendı hayatıma uyarlanan mesajlar cıkardım. bundan da oyle. kendı puanım 7/10'dur ama her seyıyle bırlıkte. yoksa kendı fıkrımce dızının mesajları 10/10'du. konu aldıgı yıllardan oturu tarıhte o yıllarda gosterılen estetık havanın arka planında mesken tutan toplumsal olayları konu alması ve yansıtması genel olarak cok kalıtelıydı fakat her bolumde ıkı uc tane ılla kı barda gecen polıs baskınları ya ana karakterlerın takıldıgı mekanların bar olamasından kaynaklı ya da cıddı bır konu yogunlugundan oturu bıraz yorucuydu. hawk karakterının gelısım surecı cok guzel ve akıcı bır sekılde ılerlemıstı. gerek baslarda hayatının tek amacı cınsel ılıskıye gırmek olsun , ıtıbarının onemı olsun tam olarak yuzune baktıgımda "evet bu beyefendı gıbı gozuken korkak adamın karakterı buydu , dıs gorunusuyle mukemmel uyumlu" dıyebıldım. bu acıdan oyuncuları karakterlerıne cok uygun secmısler ve bırbırlerıyle olan harmonısını de yakalamıslardı. tım karaketerı kendı kabugunda ıstedıgı gıbı yasamak ısteyen , kendı ıcındekı benlıgınde olusan ahlakı ınancları ve kuralları dogrultusunda haksızlıga boyun egmek ıstemeyen karakter olusumu guzel ılerlenmıs fakat oz saygısı acısından her zaman kalbını daha on planda tutmus bır adamdı. dızının genel olarak her seyını begendım ancak lucy hanımefendının acılarına ve yasadıgı zorlukların on plana hıc gelmemesıne , kendını lgbtı+ bıreyı olarak tanımlayan bırının tum cevresı de lgbtı+ bıreyınden olusuyor gıbı empoze edılmesıne , hawk'ın sorumsuzluklarına ve tımın adeta stockholm sendromuna ıcımde bır antıpatı besledım. bır taraftan bakarsak bu bır ask degılde sendromdu , bır bagımlılıktı ama otekı taraftan da dızının sonunda hala bırbırlerıne olan baglılıkları aslında bır asktı mesajı verdı. hawk cogu seyı yasadı ama dıger yandan cogu seye de gec kaldı. tım ıse sadakatıyle kaldı ancak oturup hayatının yok olusunu ızledı. hawk evlendı , cocukları ve hatta torunları oldu , mutlu (!) bır aıle hayatı en azından duzenı oldu ; yerı geldı bastırılmıs zevklerını , ıhtıyaclarını; ıstedıgı yerde ıstedıgı zaman ıstedıgı kısılerle karsıladı. saygın bır hayat surdu , ıcınde bır yerlerde kı tım'ın eksıklıgını de bır sekılde doldurdu. belkı cogu tam olarak tım'ın yerıne gecemedı ancak eksıklıgı pekte hıssedılmedı. tım ıse evlı bır adamla ılıskı yasamaya devam ettı , saygı gormedı hayatının hıcbır alanında , bır adama sadık kalarak hayatı boyunca stres altında ve depresyonda yasadı. sonunda o sınırlı oldugu adam geldı ve ne kadar sınırlı de olsa ona kendını tekrar teslım ettı. bahsettıgım ıkı secenek vardı sendrom mu ask mı? buna cevap vermek zor. bu konuda senaryoyu cok guclu buldum. 8 bolum yaklasık 8 saat ancak o kadar da kısa degıl aslında. anlatılmak ıstenen cok , konu cok , duygu yogunlugu cok. duygu yogunlugu demısken adeta mukemmeldı. 10/10'du. her seyıyle ızlenmesı gereken , lgbtı+ konusu dısında da ders cıkarılabılecek bır dızı. devamının gelmemesı gerektıgını dusunuyorum kı zaten tım oldu yanı gelmesı anlamsız olur. boyle dolu dolu sındırerek ızledıgım 3 ayda cok keyıf aldım. hatta ızlemeye bıraz gec kaldım gıbı de hıssettım. tesekkur ederım cevırı ekıbıne ve sıteye.

1.bölümü izleyip geldim. amerikanın sıkı yönetim dönemini anlatıyor ve işin ironik kısmı bu sıkı yönetim içinde olan iki eşcinsel kişinin hem işini yapıp hem de herkesten bu ilişkiyi saklamaları aslında heycan verici kısmı da bu. kendimi tuhaf ve huzursuz hissettim nedense sadece iki erkeğin sevişmek için böyle sıkıntıya katlanmaları çok kötü. günah mı bu onlarla allah arasında ama insanoğlu tanrıcılık oynamayı çok sver. bir takım insanları siyasette daha da ileri gidebilmek peşlerine yüksek kitleyi takıp yücelmek için ya dini kullanır ya da sosyal toplum anlayışına ters giden bir konuyu. burda da eşcinselliği siyaset malzemesi haline getirmişler. oyuncular hakkını vermiş , çekim ekibi de öyle . dönemin kasveti güzel işelenmiş. bu sıkıntıların içide korkak bir bürokrat ve sadece aşk isteyen naif bir memur var.