Love, Death & Robots 3. Sezon 9. Bölüm

ortalık 56 olmuş hâlâ altın peşindesin abicim

Sadece kapitalizm eleştirisi değil, insanoğlunun en derinlerindeki içgüdüsü güç hırsıdır (günümüzdeki tabiriyle para hırsı). O kadın gücü temsil ediyor. Kadın, tüm "değerli" mücevherlerle sarılmış ve neredeyse onlarla bütünleşmiş. Güç = para (neredeyse). Neredeyse diyorum çünkü tüm bu değerli mücevherleri almasına rağmen, insanoğlu hala gücün peşinde; onu son damlasına kadar sömürene dek. Ucunda ölüm varmış yokmuş, bir önemi yok. Büyük savaşlar; insanlığın utanç kaynağı yok oluşların bir önemi yok, sadece güç var ve ona ulaşılması lazım.Adamın sağır olması, başta para ve güç hırsına kayıtsız olmasını temsil ediyor, onun için bunlar değerli şeyler değil. Ta ki onu elde etmek zorunda olduğunu anlayana kadar. Kadın adama yapışıyor, onunla yatıp kalkıyor. Onu "elde" etmesi için kendini pazarlıyor. Burada adam kadından etkileniyor ve onu yakalamaya karar veriyor. Tabii bu kadar basit değil. Adam aslında hayatta kalmaya çalışıyor. Hayatta kalmanın en büyük kurallarından biri de güçlü olmaktır. Ama burada güzel olan şey şu: Görünen açısından adam hayatta kalmaya çalışıyor ve kadını öldürmesi gerektiğini anlıyor. Alt metinde ise adam, hayatta kalmanın güce sahip olmak olduğunu anlıyor. Adam, gücün en önemli parçasını, yani tüm o değerli varlıkları elde ettikten sonra kadını öldürüyor. Ya da öldürdüğünü sanıyor. O ölemez çünkü o bir insan değil. İhtiras, arzu, cennet, seks ne derseniz deyin, ama insan değil.Göletin tamamının kadının kanıyla kaplanması ve suyun yırtarcasına akması toplumsal gücü temsil ediyor olabilir. Bunu şöyle düşündüm: güç tekliğini yitirdi, yani mesela otoriter bir rejim yıkıldı ve yerine bir cumhuriyet kuruldu. Artık herkesin gücü eşit; demokrasi falan cart curt. Her neyse, adam bu kandan içiyor yani bu gücün tadına bakıyor ve duymaya başlıyor. Yani güce olan kayıtsızlığı sona eriyor. Fakat sonra kadın tekrar gelip, bu sefer güç hırsı karşısında aciz olan adamın canına okuyor. Bu adam ve diğerleri ilk değildi ve son da olmayacak. Güç hırsı, tarih boyunca olduğu gibi savaşlara, kanlı çarpışmalara, gözü dönmüş insanlara sahne olacak.Benim alt metin yorumlamam bitti, sizinkini de dinlemek isterim.

cengiz aytmatovun beyaz gemi kitabındaki maral ana karakterini anımsattı. Maral ananın kudreti bereketi köylülerce biliniyor ama insanoğlunun gözünün doymaması onun bereketini söndürecek kadar ileriye gitmişti okumanızı tavsiye ederim

Koskoca siperli adamlara vale yaptırdı ya la işte dişinin gücü! fkgmdmfmcfm