The Good Place 4. Sezon 13. Bölüm

12. bölümü izleyio yaklaşık 3 hafta ara verdim. bu dizinin bitmesine hazır hissetmedim ve finali bıraktım. Ki keza 12. bölümün sonu aslında benim için finaldi. o şekilde de bitse gayet mutlu olurdum. bu bölüm her ne kadaer beni üzdüyse de içimi buruk bıraktıysa da yine de genel itibariyle bayıldığım bir dizi diyebilirim. sitcom pek izlemem ve sevmem ama bu dizi şuan zirveye oturdu bende. şimdi düşünüyorum da ilk bölümü izleyinde elenor'a ne kadar gıcık olmuştum böyle devam ederse böyle başrollü bir diziyi izlemem demiştim. şuan çok uzakta ve komik geliyor bana.

jason, chidi ve elenorun yaptigini yapabilir miydim bilmiyorum acikcasi yani cennete gitmissin butun hayatinin karsiligina ulasmissin bi seyleri sonsuza dek bitirmek korkunc geliyo ama ben insani dusunme kafasindan cikamiyorum yani korkuyorum son belli degil sonsuza kadar yok olsam hicbir sey olmicak aslinda cunku literally olmicam artik ama hayattayken bunu dusunmesi cok kotu. muslumanim ama acikcasi oldukten sonra bir hiclik olmasini umuyorum cunku kendime guvenmiyorum sanirim daha iyi bi insan olmaya baslamam lazim bu diziden cikardigim ders olmus oldu

İzlediğim en güzel dizilerden biri oldu o kadar şey öğretti ki bana ben bile şaşıyorum. Karakter gelişiminden bahsetmem gereksiz de olsa çok harikaydı. Karakterleri öyle çok özleyeceğim ki... Mahalleyi sürekli tekrar başlatmaları, Mindy St. Claire, Eleanor'un palyaço desenli evi, Tahani'nin kız kardeşi ile yaşadıkları, Eleanor'un annesi ile ilişkisi, Chidi'nin kararsızlığı, Jason ve Janet kendileri yeter, Michael'ın insanlara olan hayranlığı ve bi şeyleri önceden anlayıp düzeltmeye çalışması, hepsinin birbirine olan sevgisi... Eleanor my sexy hot chick... Cidden Eleanor a ayrı bayılıyorum ya. Kendisine olan sevgisine falan çok yükseliyorum. Neyse final bölümü ağlattı da zaten daha yazsam saatlerce yazarım ama yeter. Son bi şey yazmak istiyorum sadece son sahne o kadar anlamlıydı ki benim için Eleanor' un tüm yaşamı ve aslında Bad place olan Good place deki yaşamı boyunca doğru ve etik olan şeyi yapmayı öğrendikten sonra evrene karışınca bu sefer de diğer insanlara etik olanı yapmayı aşılıyo oluşu beni çooook mutlu etti. Michael ın dünyadaki yaşamı da çok güzel anladığım kadarıyla. Bi de son sahnede çalan şarkı "Cosmic Ride" bakın derim anladığım kadarıyla Michael yazmış. Neyse işte uzun lafın kısası ben bu diziye tav oldum. Ne demiş ünlü filozof Janet not-girl not-robot "The true joy is in the mystery"...

20.02.2024 off boyle btecegini dusunmmistimmm keske sonradan ne oldugunu gorseydik ya da ben son sahneyi anlamadım neyse 464378 kez tekrardan baslamalaı bazen sıksa da cok begendim favori dizilerime girdi of keske bitmeeydi icimde bi burukluk var suannnn cok özlicem bu diziyi bi zaman sonra gelip tekrar baslarım yıne of duygulandım gıdıpde ttden editlerini izlim

01.02.2024 ilk yorumuma baktım diziyi bitirmem 6 ay sürmüş snxnjskcjdkc (okul başlayınca salmıştım) çok farklı bir diziydi gerçekten bana çok şey kattı. felsefeye ilgim daha da arttı. bit tek the good place çok dünyevi geldi bana sadece dünyadaki şeyleri sınırsız ve istediğin şekilde yapıyorsun. biz insan olduğumuz için hayal gücümüz dünyayla kısıtlı. gerçek cennet insanı sıkmayacak bence. sıkılma duygusu dünyaya ait çünkü. orada milyonuncu kez bile yapsan bir şeyi ilk kez yapıyormuş gibi heyecanlanırsın gibi geliyo. inş gidersek görücez bakalım. fakat bu diziden sonra şu an öbür tarafı bilmemekten mutlu olmaya başladım

Dizi güzeldi. Her ne kadar 4. sezon hafiften sıksa da yine de iyiydi. Fakat bu sonun yetersiz olduğu kanâatindeyim. Cennetin ebedi oluşu ve sıkması falan oldukça saçma. Bir yerin içinde acı varsa o yer nasıl cennet olabilir ki? Hele belki de yaşadığımız acıların en büyüğü olan ayrılık ve son, kaçamadığımız faniliğimiz varsa içinde. Bir şeylerin sona ermesi çok can sıkıcıdır, bunu hepimiz sürekli deneyimleriz. Sevdiğiniz bir oyunun, dizinin bitmesi, birinin ölümü ya da birilerinden ayrılmak zorunda olmak. (Bazıları işte tam da bu yüzden ölümün, bir sonun varlığının hayata değer kattığını söylüyor. Ama buna hiç mi hiç katılmıyorum. Eğer dünyaya bir anlam itham edeceksek içindeki her şey bunun için yetersiz. Ölüm bile. Zira ölüme anlam katan da yeni bir âleme açılan bir kapı olmasıdır, yokluğa götüren ve böylece de sonumuzu yokluk yapıp her şeyi amaçsızlığa bağlayan bit geçit olması değil. Ölüm tek başına yetmez, onu da anlamlı kılacak bir şeye ihtiyacımız var. Bence din de bu yüzden önemli ama konumuz bu değil.) İşin aslı dizinin cennet tasviri oldukça yanlış. Cennet sonsuz olmalı, sadece zaman anlamında değil içinde deneyim edebileceğin şeyler de öyle olmalı. Sevdiklerinle, sevdiğin işlerle ve -hakiki tabiriyle kullanmak gerekirse- bir "tecdid-i mutlak" olmalı. Yoksa ayrılıklar, -hele ki ebedi ise- zannetmiyorum ki dostlarınızla gülüp eğlenebilin. Zira ayrılığım sebep olduğu keder her tarafınızı, ruhunuzun her bir parçasını kaplar.

ya aşırı güzel ve anlamlı bitti ama kapı ne kapısıydı ve kapıdan geçince ne oluyor ben tam anlayamadım