Genel Bakış
Muhammed Ali ve Malcolm X'in üç önemli yıl boyunca kurduğu kardeşlik bağı sadece kendilerini değil, içinde yaşadıkları dünyayı da derinden değiştirdi. Kan Kardeşler: Malcolm X ve Muhammed Ali, çok az kişinin anladığı bu dostluğun ve sonrasında yaşanan kopuşun ardındaki sıra dışı hikâyeyi ele alıyor. Yapımcı Kenya Barris'in imzasını taşıyan bu uzun metrajlı belgeselin yönetmeni Marcus A. Clarke, bu son derece karmaşık dostluğun öyküsünü yeni bir bakış açısıyla aktarmak için dönemin tanıklarının görüşlerine ve daha önce görülmemiş görüntülere başvuruyor. Entelektüel bir devrimciye dönüşerek baskı rejimine karşı çıkan eski bir hükümlü ve ABD'yi büyüleyen açık sözlü bir Olimpiyat şampiyonunun neredeyse eş zamanlı ve karşılıklı yükselişinin bu hikâyesinde, Malcolm X'in kızı Ilyasah Shabazz, Ali'nin erkek kardeşi Rahman ve kızları Maryum ile Hana'nın yanı sıra Cornel West ve Al Sharpton gibi kültür hayatının önde gelen isimleriyle yapılan röportajlara yer veriliyor. Film, Muhammed Ali ve Malcolm X'in tanışmasına, dostluğuna ve İslam Milleti hareketinin liderleri arasında yaşanan uyumsuzluklar sonucu nihai kopuşuna ışık tutuyor. Randy Roberts ve Johnny Smith imzalı "Kan Kardeşler" adlı kitaptan esinlenen belgeselin yönetmeni Marcus A. Clarke (Unsolved Mysteries, Rapture), yapımcıları Kenya Barris ve Jason Perez, baş yapımcıları ise Erynn Sampson, Jonathan Chinn, Simon Chinn, Simon George ve Marcus A. Clarke.
...Devamını Göster
Bu film özeti
LaCasaDePapel
tarafından oluşturuldu.
@sinemasever
Bir belgesel ancak bu kadar karmaşık yapılabilirdi kendilerince haklı bir gerekçeleri var mı bilmiyorum ama mantıklı olduğunu sanmıyorum. Belgeseli kaç kere bölerek izledim hatırlamıyorum. Etkinlik yılına göre ki bu Malcolm X oluyor önce ondan başlayıp sonra birbirileriyle tanıştıkları ve devamıyla hazırlansa daha düzgün olurdu. Yani kronolojik zaman çizelgesiyle yapılmalıydı... Muhammed Ali benim için özel bir yere sahipti fakat bu belgeselden sonra biraz yeri değişti elbette yine ilham veren bir yanı olacak ama Malcolm X'i yarı yolda bırakması olayların patlak verdiği zamanda ondan düşman ve bir hiç gibi bahsetmesi sinir bozucuydu ki belgeselin sonuna doğru vicdan azabı çekiyor uyanmış olsa da zaten çok geç ama elbette bu belgeselin sunduğu verilere göre yazıyorum belki işin arkasında başka şeylerde vardı kendini ve ailesini tehlikeye atmak istemedi ama yine de Malcolm X'e böyle sırt çevirmeseydi belki öldürülmezdi... Diğer taraftan Malcolm X'in JFK suikastiyle alakalı yaptığı çıkış çok yanlış olmuş en büyük hatası bu olmalı öyle veya böyle yaşadığı ülkenin başbakanı suikaste uğruyor içinde bulunduğu dönem ve kendisinin korumu gereği üzüntüsünü bildirip davasına devam etmeliydi böylece belki yaşanılan ırkçık maruz kalınan vahşeti ve adaletsizliği en azından eskiye oranla değiştirdiğini görebilirdi. Yıl olmuş 2023 hala ırkçılık yapmak beyazların gözbebeği gibi 3 yıl önce George Floyd'un bir polis memurundan gördüğü ırkçılık ve sonunda ölmesi ırkçılık boyutunun eskisi kadar olmasa da hala önemli bir sorun olduğunu gösteriyor. Ne diyelim Irkçılık yapanlar yaptıklarını yaşamadan ölmez umarım...