Boğa Boğa (2023)

bu ne yaa

Aslında her şey antik kente yeni gelen misafirleri ağırlayan ev sahibinin anlattığı hikâye gibiydi. Pers hâkimiyetinde olan bu toprakları, bir damla kan dökmeden sadece parasıyla sahip olan tüccarın hikâyesiydi. Ve tabii ilk dakikada duyduğumuz sesli kitap, Jack London’dan Yanan Günışığı…

Kitapta baş karakter altın avcılığı yapmakta ve buradan kazandığı parayla borsa oyunları oynamaktadır. Yalın'ın kurduğu saadet zincirindeki borsanın arkasında da aslında bu paralar vardır ancak adı bu döneme özgü olarak 'coin'dir, sanal madeni para.. Bakkalın Yalın ile olan diyaloğunda bu işlerden anlayacağını düşünerek akıl danıştığını ancak yediği tokat ile sustuğunu görürüz. Tabii bunun yanı sıra arka planda çalışan bir tv sesidir ve ekonomiden enflasyondan bahsedilmektedir. Raflarda da bir ürünün altında birden fazla üstü çizilmiş, katlanarak yenisi yazılmış fiyatlar.. Tüm bunlar senarist Günday'ın gündeme olan göndermelerinden başka bir şey değildir.

Yüzlerce insanı ruhlarının dahi duymayacağı bir şekilde dolandırırken bir anda gizli bir tanıkla tüm tezgâhı çöken, itirafçı olup ortaklarını ele vererek ufak cezasının ardından Assos’ta inzivaya çekilen Yalın, gammazladıklarından kaçarken alacaklılarının burada da onu bulacağını hatta bu denli yakasına yapışacaklarını düşünmemişti. Yaşadığı her şey gibi bir de kefen paralarına kadar kaptıran alacaklıları canını almak istercesine onu boğarken aslında kızgın bir boğayı uyandırıyorlardı ancak bunu fark edecek zamanları olmadı. Bir, iki, üç… Tüm cinayetlerini “boğa boğa” işlemişti. Tıpkı yılanla boğulan adamın heykeli gibi… Hoş, kendisine ismiyle hitap edilse de artık onun küfesinde tek bir isim vardı “Yılan Bey”. Ve zeytin küfesi diktiği elma fidanının meyve vermesini bekleyemeyecek kadar vukuat doluydu. Yetişecek elmalar burada yasak değildi, Yalın da en nihayetinde bu dünyadaki ilk günahın peşindeydi. Tüm bunlara sebep olan para şimdi her şeyi aklayabilir miydi?

Kıvanç Tatlıtuğ’un canlandırdığı Yalın karakteri yaptığı işlerin tüm kapitalistliğine rağmen pos bıyıkları ve yeşil parkasıyla komünist bir tiplemedeydi. Belki de burada anlatılan sadece tezatlıktı. Yalın’ın yaptığı şeylere nazaran aslında artık öyle olmadığı kanısı Beyza’ya yaptığı itiraftaydı. Tövbe etmişti ancak her şey çığırından çıkmışçasına daha kötü bir hal almaktaydı. Hâlbuki bir zeytinyağı kadar parlak ve pürüzsüz olan tezgâhı deşifre edilmeseydi şimdi bir kandili yakabilirdi. O çok merak ettiği gizli tanık aslında gün gibi ortada, yanı başındaydı, Beyza... İsmiyle müsemma; günahtan arınmış. Tanık olduğu suça daha fazla sessiz kalamazdı, kocasını da kurtarmalıydı bu bataklıktan.. Her şeyi göze almıştı gerekirse yıllarca onu beklerdi. Sırf bu adam için etrafında kimsesi kalmamasına rağmen.. Yıllar öncesinden yazılan kitap sanki onların hayatını anlatıyordu. Sırf bu sebeple o kitabı kocasına okutmak onu arındırmak gayretindeydi. Ancak Yalın'ın bir yalanına daha tahammülü kalmamıştı. Onunla onun için dahi kaçardı ama sinsi bir yılan gibi olan son yalanın onu filmin sonuna kadar soluksuz bırakacağını düşünmemişti. Son sigarayı da yakamamıştı.

Hiçbir yerde istenmeyen küfesi boş Yalın Bey, paraları küfeyle birlikte meydana bırakıp evinde derdest edilmeyi beklerken aslında bir küfe para ile o toprakların sahibi olmuştu. Halbuki en başta o paraları yanında getirdiği dertlerin bir tasavvuru olan kaktüsün altına gömmek yerine küfeye koymuş olsaydı bir damla kan dökmeden o toprakların sahibi olurdu.

Film hakkında diyalogsuz ve yavaş olduğuna dair yorumlar okudum genelde. Ancak hikayenin atmosferi açısından zaten böyle olması ve izleyicinin izlediklerini yorumlaması Günday&Saylak işbirliklerinde beklediğimiz bir durum, hem bu açıdan baktığımda hem de bir gerilim filminde olması gerektiği gibiydi. Ki ayrıca yönetmen sineması diye bir kavram var, Kubrick gibi Nuri Bilge Ceylan gibi... kendilerine has bir penceresi ve jargonu olan adamlar ve bu ikilinin işlerini izlerken de bunu baz alırsanız 'sıkılmaz(?)' anlarsınız.

Tatlıtuğ'un oynadığı karakter bilhassa ismi geçen kitaptaki baş karakter yerine koyulduğunda uyumu kaliteliydi. Depresif ve tiryaki denince akla ilk gelenin Eryiğit olması artık sıkıcılaşıyor. Evet yüz ifadesi çok uygun ama devamlı bu tiplemeyi oynaması kendi kariyer planını aynı seyirde kalarak etkiliyor.

Ve benim en heyecanlandığım karakteri oynayan Hayat Van Eck... Onu aynı yönetmen-senaristin ve kendisinin de ilk işinden beri tanıyorum, Daha... Canlandırdığı Gaza karakterini ufak da olsa burada görmek bir Günday takipçisi olarak mutlu etmedi desem yalan olur. O filmi de izlemenizi tavsiye ederim hatta filmi izleyen birinin Daha kitabını okumasını kesinlikle salık veririm. Film kitabın o kadar kısa bir bölümünü baz alıyor ki hikaye daha başlamadan bir kesit olarak seyirciye sunulmuş desem yeridir.

Ve son olarak Zeytinyağı...

Filmde geçen bölgenin yüzyıllardır geçim kaynağı ve simgesi olmasına nazaran filmde buna değinecek gibi olup hiç değinmemeleri bana biraz noksan geldi. Nitekim insanlık tarafından hep kutsal kabul edilen zeytin ağacının yağı en eski zamanlardan beri tapınakları ve sarayları aydınlatmakta kullanılmış. Binlerce yıl boyunca Akdeniz kıyılarında gelişen medeniyetlerde en güzel kokulu zeytinyağı tapınaklar için ayrılmış, kandiller yakılmış. Başta semavi dinler olmak üzere diğer kültür medeniyetler için de bu yağ kutsal bilinmiş. Hatta filmde geçen coğrafyadan örneklendirmek gerekirse Antik Yunan’da da Pausanias’ın Descriptions of Grecee (Yunanistan’daki Seyahat) adlı eserinde naklettiğine göre: “Athena tapınağında Kalimakhus tarafından altın bir kandil vardı. Kandile zeytinyağı koyar ve yakarlardı. Bir sonraki sene aynı güne kadar bu kandil yağla gece gündüz durmadan yanardı.” O çağlarda meşaleler zeytin ağacının odunundan yapılır, kandillerin yanmasını zeytinyağı sağlarmış. Zeytin ağacını insanlığa hediye eden Bilgelik Tanrıçası Athena, bu sebeple Işık Tanrıçası olarak da kabul görürdü. Günday'ın böylesine ince bir ayrıntıyı atlamış olması olası değil, bu yüzden vardır bir bildiği diyerek geçmek ve Yanan Günışığı kitabından alıntılarla yorumumu tamamlamak istiyorum.

"Elinde muşta, sopa, insanların kafasını kırıp paralarını alman, bu paralardan bir servet yaptıktan sonra da, yine aynı paralarla soyduğun ve kafalarını kırdığın kimselerin yaralarını sarmaya kalkışman azıcık tuhaf olmaz mı?"

"Mezarlarınızın üstünde otlar biterken, beni ne zaman asacaklarından haberiniz bile olmayacak, ama ben sizleri gebertmiş olmanın zevkini uzun süre tadacağım."

Değişik farklı bir film olmuş Parayı görenin yapılan haksızlığı unuttuğu bir kez daha anlaşıldı

imdat diye bağırasım geldi

atlaya atlaya x2 de izledim.

orta filmlerden ama yinede kötü değil

yarısında kapattım bu kadar mı sıkıcı olur bir film ...

böyle işiniz varken hem işinizi yapin hem de birakin arkada bu oynasın... oyle dikkat vererek izleyecek bir dizi degil zaman ö*ldurmelik olmasa da olur

izlenir

yapma be çocuk... böyle tecrübeye ihtiyacın yok... !

keşke izlemeseydim deyeceyiniz bir film

çekmek için çekillmiş film

İyi bir filim daha kötüleri var. İzlenir.

Zaman kaybı..

para sülalenizi satın alıradlı çalışma sanatsal

uykum geldi

7 puan neye vermiş IMDB ?

Filmin çekildiği yer o kadar mistik bir havada ki, bu ortamda daha sarsıcı ve etkileyici bir iş çıkabilirdi. Ama hakkını da yememek gerek farklı bir senaryo izledim ve oyunculuklar da güzeldi.

eh işte

eh işte ileri sara sara izledim

bas parayı al doları olmaz mı yani

bir şey anlayan var mı

hayatimda izledigim en sacma film arkadaşlar vakit kaybı

Yaptığım koleksiyonlara bakın derim, filme ait yorumum aşşağıda.

@E.g ya sen ne kadar ahlaksız bir herifsin pislik herif bana o şekil küfür edemezsin sen! sokak ağzıyla gelip yorum yazıyorsunuz sırf bir bir başkasının yorumunu beğenmediniz diye o üç harfi gelişi güzel yazamazsın helede bir genç kıza karşı! yaptığım yorumu beğenmediysen diss at geç ne diye küfür ediyorsun o kadar utandım ki yaptığım yorumu sildirdin bana edepsiz herif umarım bu cevabımı görürsünde azıcık utanırsın!!

Köy ve Kıvanç Tatlıtuğ Varsa İzlenir

film genel itibariyle durağan gitti diyaloglar çok az başını izleyince filmin devamı tahmin edilebilir tam yeter artık sıkıldık be dediğim anda mesajı verdi ve bitti

günümüzün dolandırıcılık anlayısı bence guzel özetlemişler

1.22 dk geldim hala gülüyorum adam seri katil oldu yaa