Genel Bakış
Film, Rock 'N' Roll müziğin kralı” Elvis Presley’nin hayatını konu ediyor. Elvis Presley’in hayatının bilinmeyenlerinin gözler önüne serildiği filmde, müzik kariyeri mercek altına alınıyor. Filmde ayrıca, Elvis Presley’i henüz kimse tanımazken keşfeden ve müzik yolculuğunda yer alan menajeri Colonel Tom Parker ile olan karmaşık ilişkisi de konu ediliyor.
--------
The life story of Elvis Presley as seen through the complicated relationship with his enigmatic manager, Colonel Tom Parker.


@madamelaurence
bu film bir elvis biyografisi değil öncelikle, o konuda anlaşalım. en sevdiğim film türlerinden biri olan güvenilir olmayan anlatıcı filmlerinden.
filmin başında albay hastaneye kaldırılıyor. ölmek üzere olan bir adamın son dakikaları bunlar, hayatı film şeridi gibi gözlerinin önünden geçiyor ve buna tanık oluyoruz. yapımın filmden çok bir fragman gibi görünmesi o yüzden. hayatının son anlarında bile pazarlık yapıyor, elvis'i öldürmediğine bizi inandırmaya çalışıyor çünkü o bir pazarlamacı, işi bu. argümanlarını desteklemek için izleyici yanıltıyor, yalan söylüyor, işine gelmeyen olaylara ve kişilere değinmiyor bile. kendini dost bir figür olarak gösteriyor hatta en sonunda izleyiciyi elvis'in ölümüne sebep olmak ile suçluyor. hayır, onu size olan sevgisi öldürdü.
elvis'in özel hayatı hakkında neredeyse hiçbir bilgi vermiyor bu film. eşiyle çocuğuyla bir günü nasıl geçerdi bu adamın, sahnede olmadığında ne yapardı, arkadaşlarıyla neler konuşurdu hiç bilmiyoruz çünkü albayın umrunda değil bunlar hiç. elvis'in eşiyle tanışması, evlenmesi, kızlarının dünyaya gelmesi dokuz yıllık koca bir süreci kapsıyor ama 10 dakika sürmedi filmde. çünkü albay'ın hikayesine hiçbir katkısı yok.
filmde gerçekte yaşanmayan çok sahne var çünkü kimse size dürüst bir anlatıcı sözü vermedi. ölmek üzere olan bir adamın son savunmasını dinliyorsunuz, onun kafasının içindesiniz. onun izin verdiği kadarını görebilirsiniz ancak. russwood park sahnesinde trouble çalması bu yüzden. russwood konseri 1956'daydı, trouble 1958'de yazıldı ama elvis'in oradaki hareketi albay'a göre öyle asiydi ki "bela arıyorsanız gelin buradayım işte" demiş kadar oldu. '68 konserinde elvis'in gerginliği hatta son dakika programı iptal etmek istemesi bu programın bahsi her geçtiğinde anlatılan bir durum ancak filmde deri ceketinin içinde gayet kendine güvenen üstelik albay'a rest çekebilecek bir elvis görüyoruz. vegas'taki albayı kovma sahnesi de yaşanmadı. evet elvis sahnede bağırdı çağırdı, barron hilton'ı eleştirdi. ama albay bunu kendine yapılmış bir saygısızlık gibi görmüş olsa gerek. filmde yansıtılma şekline bayıldım. böyle böyle tüm sahneleri sayabilirim...
genel olarak filme baktığınızda "austin'in performansı harikaydı, çok da para harcanmış ama pek bir şey çıkmamış ortaya. harcanmış bir potansiyel" diyorsunuz. genel olarak elvis'in hayatına baktığınızda da aynısını diyorsunuz :')
Bu yorum bölüm hakkında spoiler içeriyor. Okumak istiyorsan tıkla.