The Crow: Ölümsüz (2024)

konusu biraz klasik kalsada yinede izlerken sıkılmadım izlettirdi , efektleride baya beğendim iyileşme fln güzeldi , 1 şans verin izleyin

saçma sıkıcıydı sarmadı dbsd

gözlentimi çox yüksək tutduğumu düşünürəm. umumilikde pis deyildi.

2024 yapımı The Crow, görsel anlamda gerçekten etkileyici bir iş olmuş. Karanlık atmosferi ve yoğun duygusal tonu, filmdeki tüm unsurlarla mükemmel bir uyum içinde. Bu tür filmler için en önemli şeylerden biri, o karanlık dünyayı izleyiciye doğru şekilde hissettirebilmektir ve The Crow bu konuda çok başarılı. Bill Skarsgård’ın performansı da gerçekten takdire değer. Kendisinin karanlık bir karakteri çok derin bir şekilde canlandırması, filmi izlerken izleyicinin karakterin içsel çatışmalarına empati yapmasına olanak sağlıyor. Skarsgård, rolüne duygusal bir derinlik katmış ve bu sayede film, sadece atmosferle değil, karakterlerin duygusal yolculuklarıyla da güçlenmiş.

Tabii ki, 1994 yapımı The Crow’u ve Brandon Lee’nin trajik ölümünü anmadan geçmek zor. Lee'nin vefatı, o dönemin sinema dünyasında derin bir iz bırakmıştı. 2024 yapımını izlerken, bu kaybın gölgesi hala hissediliyor. Lee'nin performansının film üzerindeki etkisi ve onun trajik kaybı, orijinal filme büyük bir anlam katmıştı. Yeni yapım, bu duyguyu tekrar yaratmaya çalışsa da, orijinalin büyüsünü tam anlamıyla yansıtmakta zorlanmış gibi. Belki de bu film çıkmasaydı da olurdu; 1994’ün o ikonik havası ve Brandon Lee’nin mirası, izleyicilerde hala güçlü bir şekilde var. Yine de, Skarsgård’ın güçlü performansı ve filmin karanlık atmosferi, bu yapımın izleyiciye güzel bir deneyim sunduğunu gösteriyor.

Ayrıca, filmdeki Eric ve Shelly karakterlerinin ilişkilerinin çok erken gelişmiş olması. Bu bağın derinliği biraz aceleci bir şekilde izleyiciye sunulmuş gibi hissettirebiliyor. O güçlü ve duygusal bağın izleyiciye daha organik bir şekilde aktarılması gerekirdi. Bu noktada film, duygusal derinlik konusunda biraz daha vakit harcayabilirdi. Yine de, film genel olarak iyi bir atmosfer ve güçlü bir performans sunuyor ve karanlık bir dünyada izleyiciye unutulmaz anlar yaşatıyor.

Yönetmen Alex Proyas'ın filminde Brandon Lee tarafından canlandırılan karaktere yönelik bu nafile girişimde hiçbir şey yolunda gitmiyor.Bu yüzden karşılaştırmak zorundayız...

Oyuncu kadrosu hiç iyi değil ve Bill Skarsgard, sürekli ortaya çıkan yakışıklılığına rağmen önemsiz kalıyor. Senaryo tam bir fiyasko, Yönetmen Alex Proyas'ın açıklamalarla vakit kaybetmediği yerde, Yönetmen Rupert Sanders bu pastoral çifti inşa etmek için uzun dakikalar harcıyor, aslında filmin geri kalanı için bir flashback'den başka bir şey olmayacak uzun dakikalar. “Araf” tam bir fiyasko ve hiçbir şey inandırıcı değil. Bazı anlamsız gelişmelerden sonra, sonuç birdenbire ortaya çıkıyor. Yönetmen Alex Proyas filminin umutsuz olduğunu iddia etmişti fakat burada mutlu son sizi tamamen kayıtsız bırakıyor.

Filmin müzikleri en iyi ihtimalle yavan, en kötü ihtimalle berbat. Her şey çirkin ve şehir orijinal filmdeki gibi 3. bir karakter değil, sadece ruhsuz ve ilgisiz bir şekilde dolaşılan bir yer. Kargalar sadece belirsiz figüranlar.Bir şekilde bir çözüme ulaşmayı başarıyoruz, ancak bunu yapmadan hemen önce, hiçbir şey istemeyen bazı zavallı uşakların sırf Eric'in yoluna çıktıkları için neşeyle katledildiği, çok kötü gerçekleştirilmiş bir operaya karşı kurulan sözde gotik bir sahnede son bir gereksiz kan pasajına maruz kalıyoruz.

iyiydi ama tatmin etmedi

@lacasadepapel hesabımı silmek istiyorum

çok güzel bir film az da olsa kana doyabildim

Filmin ilk versiyonunda (1994) Brandon Lee (Bruce Lee' nin oğlu ) oynamıştır. Sette bir silah yaralanması sonucu ölmüştür. Filmi efsaneler arasına girmesine sebep olan Hem Brandon Lee'nin trajik ölümü hem de o filmde rolünü çok muhteşem oynamış olmasıdır.

bu filmin başrol oyuncusu sette hayatını kaybetmişti diye hatırlıyorum üstüne tekrar aynı filmi yapmak bana saygısızca geldi açıkçası bir ihmal yüzünden öldüğü film ona özel kalmalıydı bence

Gidin 1994 yapımını izleyin, her uyarlama gibi bu da ilkinin yerini tutamamış

Güzeldi kendini izletir.

Güzel izlemenizi Tavsiye ederim

Bill skarsgård ve Austin Butler'da bir işler var son zamanlarda, ikisi de bir iş yapıyor ve izlettiriyor nasıl oluyor anlamıyorum. Austin'in (elvis ne kadar güzel olsa da herifin o rolden çıkamama saçmalığını unutun) The Bikeriders diye bir filmi var. Tom Hardy, Norman Reedus abiler falan da oynuyor onu da izleyin mesela akıp gidiyor. IT'den falan bahsetmiyorum açın bakın heriflerin oynadıkları filmlere çoğu dandik ama bir iş yapıyorlar tam yapıyorlar. Timothee midir nedir o bebe gibi de değiller (adama nefretim yok ama Dune bk gibi filmdi kitapları daha iyi). Mesela son zamanda çıkan ve ünlülerin akın ettiği filmlerden daha iyi işler yapıyorlar. 94 yapımı 7.5 almış IMBD'den( gerçi çok kötü filmlere 8 veriyor arada kendisi) ama bence iyi iş çıkartmış. Dövüş sahneleri tatmin edici, eminim çizgi-romanını okuyanlar daha bilgi sahibidir. Bence izlettirir. Çok bir şey yok fakat akıp gidiyor yine kötü adamın bir motivasyonu yok, en azından bu yapımında ve filminde fakat ana karakter güzel işlenmiş (Ben ilk başlarda mal gibi bakıp sonra gelişen karakterlere bayıldığım için tabi. Boş boş bakan gözler bir anda amaçla doluyor ve o oyuncu size bunu yansıtıyor ya o bana yeter.) Benim görüşüme göre sene başından beri gazladıkları bir çok sony, marvel filminden iyiydi.

fantastik seven biri olarak ne başını ne sonunu sevemedim, yorumlara bakınca sonunda büyük bir olay da bekledim ama zevkime hitap etmedi, başarılı bir yapım diyemem...

idare eder

İlk başlarda biraz yavan ama sonradan güzelleşiyor. Güzel izlenir tavsiye ederim..

sonları aşşşırı iyiydi bayıldım adeta filmin devamıda gelmeli bence kesin izleyin

Öncelikle başta filimden baya sıkıldım çünkü baş kısımda bir kahramanlık yerine devamlı sx vardı bu sahneleri atlamaktan nefret ettim ortalara doğru az biraz anlam kazandı sonlara doğru herşeyiyle enfesti genel olarak bir yerden duyup veya edit olarak izleyenler filimin gidişatını biliyorlar o sebeple sıkılmazlar ama benim gibi öylesine listede 1. sırada görüp hadi izliyim diyorsanız ilk başta tanımladığım gibi oluyo kapatmayın izleyin sonu efsane (son sahneleri izlemeden okuyanlar için 'efsane' diyiyorum. izleyenler hangi türde bir efsane olduğunu çok iyi biliyor.) ADAMSIN ERİC

meh 5/10

BİR EFSANE DAHA BİTTİ ADAMIM 01.02.2025 SAAT:9.45

son zamanlarda bbu tarz uyarlamalar çok fazlalaştı artık orjinal bir lore bulmak çok zor

bayağı kötüydü. eleştirilecek çok noktalatı var lafın kısası hiç başlamayın. film yapmak için yapılmış sanki e biraz da fantastik katalım çağın modası olduğu için vs tarzı

beğenmeyenler orjinali izlesin. Brandon lee efsanesinin filmin çekimi sırasında öldüğü filmi yani. ben mi??? tabi ki beğenmedim. fragmanı bile yetti

Oha çok iyi film, aşkın fedakarlık gerektiren bir şey olduğunu bir kez daha hatırlattı. Sevdiğin için kendini feda etmen gerektiğini bir kez daha anımsattı. Derinlere bastırıp öldürdüğüm duyguları hatırlattı. Ben beğendim hem filmi hem hissettirdiklerini, zaten aşkı görüp göre bileceğiniz tek yer bu filmler. Gerçek dünya bu değil, böyle değil. Gerçekte bırakın sizin için fedakarlık yapılmasını, gerçek anlamda sevilmezsiniz bile, nede aşkı hiss edersiniz, nede hiss etdirirsiniz. Çünkü insanlar boktan kısa ve öz.

Bu arada filmi beğenmeyenler normalde yalı çapkını izleyen kitle olduğu için gayet normal

4.7 lik bir film değil bence. Konusu biraz değişik ama izletiyor kendini. Sadece çok fazla kesme biçme var. Ben çok insan uzullarını görmeyi seven biri değilim. Biraz rahatsız olsamda izledim.

zaman kaybı...

Bence gizem biraz daha arttirilarak veya hikaye genisletilerek en azindan bir mini dizi yapilabilirdi

neden herkes kötü yazmış anlamadım gayet iyi bir filmdi.

34 dk dayanabildim.

Muhtemelen brandon lee nin başlayıp bitiremediği orjinal the crow dan esinlenmişler hiç izlemeyip o orjinal filmin tadını bozmayacağım....

Kız o kadar çirkin ki hikayeye inanmak imkansız.

kötü. zaman kaybi. hele kiz çirkin. o sarışın çok saha güzel