Genel Bakış
Sakin bir kasaba günün birinde gizemli bir olayla karşı karşıya kalır. Mezarların açılması, anlamsız cinayetlerin arka arkaya gelmesi ile birlikte sonunda bunun bir zombi salgını olduğu ortaya çıkar. Kasabanın yerel polisleri, kasaba halkını korumak için göreve girişirlerken kasabanın kimi sakinleri de hayatları için mücadele etmeye başlayacaktır. Yolu kasabadan geçmekte olan yolcuların da kasabada mahsur kalması ile birlikte zombi akınına karşı hayatta kalanların mücadelesi başlamış olur.
Bu film özeti

@darlydixonn
The Dead Don’t Die (2019), Jim Jarmusch’un sinemasal anlatım tarzına sadık kalmaya çalışırken, türün hayranlarını ve Jarmusch’un daha önceki işlerinden aşina olanları hayal kırıklığına uğratıyor. Film, başlangıçta tuhaf ve eğlenceli bir potansiyel sunsa da, bu potansiyel oldukça boş bir şekilde ilerliyor. Jarmusch, karakterlerin birbirlerine ve duruma tamamen kayıtsız olmalarını yansıtarak, tipik bir zombi filmi atmosferinin dışına çıkmayı hedeflese de, sonunda izleyiciye duygu veya düşünsel bir tatmin sunmakta başarısız kalıyor.
Filmin absürt mizahı, zaman zaman hoş olsa da, tekrar tekrar yapılan şakalar ve her şeyin “çok bilmiş” bir şekilde duraksaması, izleyiciyi sıkabiliyor. Hemen her karakter, olaylara mesafeli ve soğuk yaklaşan bir tavır sergiliyor, ancak bu yaklaşım derinlikten ziyade, filme bir çeşit durgunluk katıyor. Zombi türüne yeni bir bakış açısı getirme çabası, kimi izleyiciler için ilginç olabilir, fakat çoğu zaman bu yeni yaklaşımın ardında, etkileyici bir hikaye ya da anlamlı bir karakter gelişimi yok.
Sonuçta, The Dead Don’t Die, Jarmusch’un özgün sinemasını sevenler için bile zorlayıcı bir deneyim haline gelebilir. Kendi mizahi tarzına ve anlatımına sadık kalırken, filmin tüm öğeleri bir araya geldiğinde, ne komedi ne de gerilim açısından izleyiciyi tatmin edecek bir yoğunluk yakalayamıyor.