Köpeğin Pençesi (2021)

Ağzını kırdımın Peter'ı

İşin eşcinsellik boyutunu bir kenara bırakıyorum ve fikirlerimi paylaşmak istiyorum. Filmde çok fazla boş alanlar var bu yüzden IMDB puanı 6.5 olması yerinde olmuş ama o boşluklar doldurulmuş olsaydı 7.5 ve hatta 8'lik bir film çıkabilirdi. Peki bu boşluk oluşturan konular nedir, fazla derine inmeden hatırladıklarımı yazacağım.

1) Phil ile George arasındaki sorunların bulanık olması. Bu sorunların tam olarak ne olduğunu yansıtamamaları.

2) Phil ile Peter arasındaki dostluk bağının aniden yeşermesi. Bu şekilde aniden değil de çiftlik içerisinde yaşanan bir çeşit hayvansal hastalık veya ölümle sonuçlanan bir konuda Peter'ın, Phil'e bu konudaki bilgisi ile yardımcı olması sonucunda dostluğun başlaması daha uygun olurdu. (Evet bu dostluğun amacının Phil'in Rose'u öldürme planının bir parçasıydı ancak bu kadar aniden yeşeren basit bir dostluk etkisiz geldi bana)

3) Phil, Rose'u öldürmek için derin ve kusursuz bir cinayet hazırlıyordu. Bu plan gayet sinsice ve zeki bir plandı ama bu planın tam olarak yansıtılamadığını düşünüyorum.

4) Phil, George ve Rose üçlüsünün hikayeleri hakkında fazla bilgi verilmiyor. Mesela Peter'ın ve Phil'in iç dünyasını öğrenmek de hikayesel olarak ilgi çekebilirdi.

5) Hep bir gizem havası veriliyor ama bu gizemi aralayacak bir hikaye ya da süpriz oluşturacak bir durum bence olmadı.

6) 1925'li yıllarda ki ataerkil toplumun kadınlara olan baskıları güzel işlenmiş denebilecek kadar var. Ancak bu konu hakkında detaya inilmemesi de benim için hikaye gidişatı olarak sıkıntı oluşturdu.

7 ve SON) Phil'in şarbon hastalığına yakalanış anı herkes tarafından biliniyordur (Peter şarbonlu ineğin derisini kesiyor sonra Rose'un derileri satması sonucunda Phil deliye dönüyor. Bu sebeple Peter bunu fırsat bilerek şarbonlu derileri Phil'e hediye ediyor ve Phil o deriler ile halatı yapmaya devam ettiği için yarası bu enfeksiyonu kapıyor ve şarbon hastalığına kapılıyor), Phil hastaneye gitmek için yola çıkarken halatı eline alıyor ve "Oğlan nerede?" diye soruyor. Burada acaba hediyesini teslim etmek istediği için mi sordu yoksa her şeyin farkına vardığı için mi sorguladı tam net emin olamadım ama bence her şeyin farkına varmıştı. Phil hastaneye gidiyor ama hastane anları yok, direkt cenaze merasimine geçiliyor. Kısacası hikaye sanki kesilmiş gibi oluyor.

NOT: Film güzel bir hikaye üzerinde gidiyor ancak bu hikaye dahada zenginleşebilirdi. Zenginleştirilseydi eminim ki daha da iddialı bir film olurdu fakat hikaye içindeki boşluklara rağmen filmi izlerken sıkıldığımı söyleyemem. Bu tarz yavaş ilerleyen ama derin konular barındıran filmleri her zaman sevmişimdir. Filme kendi puanım 6.8 olurdu, bu puanın sebebi ise Benedict Cumberbatch oyunculuğudur.

Western yazısını görüp izleyenlerin gözü yaşlı. Benedict Cumberbatch bile kurtaramamış bu enkaz senaryoyu.
Yavaş ilerlediği yetmezmiş gibi acayip bir kaotik ortam var. Aksiyonun zerresi yok. He bu arada Netflix gene saplamış geylerin dramını.. üzülen duygulanan var mı bunlara cidden ?

Kusursuz cinayet...

film gayet güzel işlenmiş kaotik bir hava sunan western sinemasınında içinde barındıran ve hiçbir zaman bir sonraki sahneyi merak etmediğiniz ancak izlerken zevk veren her cizgiyi çok ince bir şekilde çizen güzel bir film sonunu aslında ipucu olarak verip sonra hiç bahsetmediği için gizemli kılıyor. iyi seyirler

Filmi pek beğenmedim. Sonuna zorla geldim. Çok yavaş ilerliyor, tüm film boyunca ilginç bir şeyin olmasını bekliyordum ve hiç olmadı. Kirsten Dunst'u tekrar ekranda görmek güzeldi.